‘Anadolu Ateşi’ diye bir şov grubu var. DVD’de parça parça izledim.
Halkımız, nasıl ki Anadolu’daki binlerce kilometre karelik ormanı yakıp kül ettiyse, bu grup da bu gösteriyle, folklorü yakıp kül etmiş. Geriye kül bile kalmış sayılmaz.
Kıyafetler bir acaip: Kızların göbeği açıkta, hiçbir folklorik kıyafete benzemeyen bir giysi tasarımı. Erkekler, kadınların bile sürünmediği kadar boya sürünmüş, göz farları arabaların uzun farları gibi parlıyor. Hepsinin 32 dişi birden ortada. Kafataslı korku filmleri gibiler.
Hareketler desen, daha acaip: Sahne kalabalık, koordinasyon ve senkronizasyon sıfır. Herhangi bir halk oyunu veya modern dans devinimi dizisini anımsatmayan, bir abuk sabuk titremeler dizisi, tam bir histeri krizi gibi.
Bu arada, seyirci en acaip. Galiba, on binlerce kişi bu gösteriyi izledi. Devlete para mı yedirdiler, biletleri bedava mı dağıttılar, bilmiyorum. Bana üste para verseler, böyle bir şeyi izlemem. İzlemişliğim, popüler kültürün bayağılıklarını izleme çabamdan ileri geliyor.
Vah ki ne vah.
Türkülerin ve halk oyunlarının özgün hallerini yıllarca izleme şansım oldu. Post-modern seyirci herşeyi yutar, diye zırvaları kakalamışlar. Biz yutmayız.
Bu işin yapımcısını, yaptığından utanmaya davet ediyoruz.
(13 Mayıs 2008)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder