Omo Beyazı, Oryantalist, Türk Entelejensiyasının, Matriyark-Gerontokrat + İnformatik-Kognitif, Kısır Koreografları
Omo beyazı, CIA türü örgütlerin, entelejensiyada kendilerine tam destek veren kuvvetler için beğendiği renktir. Medyatörlerin arasında, maaşa bağlanmışlar çoktur. Adları arada deşifre olur, sonra unutulur gider.
Oryantalizm, Doğulular’ın Doğu’ya Batı gözüyle bakmasıdır. Mandacılıktır.
Türk entelejensiyası, en son cumhurbaşkanı yemeğine gidenler gibi, ödüllendirilmeyi veya devlet maaşıyla muhalefet yapmayı, Osmanlı’dan beri pek severler.
Matriyarklar, alaturka bir geleneğe sahiptir: Kösem Sultan. Hürrem Sultan, vd...
Tükiye’de klasik ve modern dans kadınların tekelindedir ve iktidarındadır, yaşlı kadınların. 50, 60, 70, 80 yaşında, birbirinin gözünü oyan, cadılar bayramı kabusuna çevirmişlerdir ortalığı...
Özel şirketler de onlardadır, devlet de... ‘Sen, ben, bizim kız’ idare edip dururlar on yıllardır, ben 30 yılını biliyorum...
Bunlar, Tanzimat romanının 5. sınıf Fransız romanından türemesi gibi, Batı’nın en dandik görüşlerini, 10-20 yıl gecikmeyle allayıp pullayıp, bize dayatırlar.
Düşünün ki, post-modernizm bitti, post-2-modernizm bitti, post-3-modernizm bitmek üzere; bizimkiler post-modern dansa daha yeni geldiler.
Düşünün ki kafaya takılan kasklarla robot yürüttüler, onlar hala bedene takılan ışık noktalarında, yani 1970’lerdeler...
Ama, duyuyorlar ya, siberuzay var, yazılım ölümsüzlük var, donanım ölümsüzlük var, klonlama var, kafa nakli var, uzaycılık var (buna karşı çoğunluk kör ve sağırlar şimdilik, oysa uzay dansının filmleri de yapıldı). Onları post-modern terimlere katıyorlar, uysa da kodum, uymasa da kodum, hesabı.
Post-human ile post-modern arasında hiçbir benzerlik ve ilinti yoktur. Aralarında en az 100 yıllık moment farkı vardır. Post-human değil, trans-human henüz yaratılmaktadır, ona post-modernizm katılamaz. Uzayda ve Evren’de insanlığın lüzumu yok.
Kısır sultanlarımız kimler mi?
Zeynep Tanbay, Beyhan Murphy, Aydın Teker... 1970’lerin kadın kimliğine bağlı kalıp, 2070’in dansının yapılabileceğini sanıyorlar.
(8 Şubat 2008)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder