Avangardın öldüğü ilan edildi ama yalandı, tıpkı realizmin öldüğü gibi, o hep süregeldi.
Bugün ve burada avangard sanat dallarından bir tek sinemada filiz sürüyor olsa bile, bu atıımlar gelecekbilim açısından capcanlı.
Avangard sanat, yaşamla başabaş gidebiliyor.
Avangard artı-libidodur. Hem onu yaratır, hem de ondan beslenir. Bu döngü sonsuza alınırsa, yaratıcısını öldürebilir.
Fassbinder avangard yüzünden öldü. Sanatıyla söyledikleri söyledikleri yüzünden onu cezalandırdılar. Onun gündelik yaşamda eylediği ve zamanında dekadant sayılan ne varsa, şimdilerde olağanlaştı. O ise, sanırım yaşlılığı kaldıramayacağı için, taktı vitesi beşe, dayadı gaz pedalına tuğlayı, sürdü yaşamını ölüme dosdoğru. Ölümünden hepi topu 10 yıl geçmeden ‘Avrupa’ filminin öngördüğü Avrupa faşizmini, hepi topu 20 yıl geçmeden doğrudan yaşadık.
Avangard ikaz edici olabildiği gibi, panzehir de olabilir. Fassbinder panzehiri, beni en az 10 yıl ölümden korudu.
Avangard bazı sanat dallarında kuşkulu konumda da olabilir. Şu an yazında eleştiri, sanatal avangard konumunda gibi.
O nedenle, eleştiriyle avangard yeniden...
(21 Ekim 2011)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder